Hamilelikte sakinleşmek için ne yapılmalı?
- baby360agency
- 16 Kas 2024
- 3 dakikada okunur
Hamilelik sürecinde stres yönetimi oldukça önemlidir. Bu süreçte yaşanan yoğun duygusal değişimler strese neden olabilir. Peki bu stres nasıl yönetilir, hamile bir kadın ne yapmalıdır?
Hamilelik döneminin önceki hayatından farklı ve özel bir dönem olduğunu kabul
etmelidir.
Hamile bir kadın sağlıklı beslenmeli, yeteri kadar uyumalı, alkol ve sigaradan uzak
durmalıdır.
Anne adayı, değişen duygularını fark etmeye özen göstermeli, gerginliğinin arttığını
hissettiği dönemlerde kendisine daha fazla zaman ayırmalıdır.
Gerektiğinde çevresinden yardım istemekten çekinmemelidir.
Hamilelikte rahatlama egzersizleri (nefes alıp verme teknikleri, hamilelik yogası gibi)
işe yarayabilir.
Özellikle gevşeme teknikleri, doğum sırasında da kadına yardımcı olur.
Farkındalık pratiği yapılmalıdır. Araştırmalar, farkındalığın doğumla ilgili endişeleri
azaltabileceğini ve hatta doğum sonrası depresyonu önleyebileceğini gösteriyor.
Hamilelik anksiyetesi/kaygısı nedir?
Anksiyete dediğimiz şey aslında bir tür kaygıdır. Kaygımız belli düzeyde olduğu sürece bize zarar vermez, onu yönetmek de bizim elimizdedir. Hamilelik sürecinde yaşanan anksiyete de evrenseldir. Hamilelikteki hormonal değişiklikler, daha önce yaşanan kalp kırıcı düşükler ve uyku problemleri, anne adaylarının kaygısını artırabilir.
Bebeğinizin sağlığı konusunda endişelenmeniz normal olsa da, bazı durumlarda bu endişe zayıflatıcı hale gelebilir. Doktorlar iyi olduğunu söyleseler bile bebeğin sağlığıyla ilgili düşünceler takıntı haline gelebilir. Ayrıca hızlı kalp atışı, nefes almada zorluk veya panik atak gibi fiziksel belirtiler görülebilir. Anksiyete, hamileliğin herhangi bir döneminde ortaya çıkabileceği gibi, ilk kez doğumdan sonra da ortaya çıkabilir.
Hamilelik Döneminde Psikolojik Destek
Doğuma hazırlık sürecinde fiziksel hazırlık kadar psikolojik hazırlık süreci de oldukça önemlidir. Doğuma hazırlanan anne ve baba adaylarının her türlü psikolojik destek alarak, doğuma ve doğum sonrasına daha sağlıklı bir şekilde hazırlanması mümkündür.
Gebelik sürecinde ve doğum anında yaşanan zorlukların en önemli nedenlerinden biri de psikolojik engelleyicilerdir. Hamilelik sürecinde değişen ve aktive olan hormonların da etkisiyle bilinç dışında bulunan süreçler ortaya çıkabilmektedir. Doğum anının bilinç dışı bir evrede gerçekleşmesi ve doğum anında bulunan herkesin özellikle de anne ve bebeğin bu tecrübeden en az olumsuzlukla çıkması hamilelikte psikoterapinin en önemli hedeflerinden bir tanesidir.
Yeni Doğan Bebeğin Psikolojik Gelişimi
Bebeğiniz doğduğu andan itibaren her anı yeni bir gelişim basamağına atılan bir adımdır. İnsan ömründeki en hızlı gelişimi kapsayan dönem 0-2 yaş sürecidir. Bu dönemde bebeklerde fiziksel gelişiminin yanı sıra psikolojik gelişim de büyük önem taşır.
Bebeklerde psikolojik gelişimi etkileyen unsurlardan biri de, bebeğin gelişimi için önemli olan bir diğer konuda bebekle kurulabilecek ten ve göz temasıdır. Annenin bebeğiyle göz teması kurması ve bebeğine temas etmesi bebeğin psikolojik gelişiminin temellerinin atılması için son derece önemlidir. Bebek sevildiğini hissettiği zaman annesiyle arasında güvenli bağlanma oluşacak ve daha mutlu ve huzurlu hale bürünecektir.
Her bebeğin, her çocuğun gelişim süreci farklıdır bu sebeple çocukları kıyaslamak yerine onları olduğu gibi kabul etmek çok önemlidir. Eğer çocuğunuzun gelişimi ile ilgili şüpheleriniz varsa uzman desteği almak faydalı olacaktır.
Yeni Doğum Yapan Annelere Psikolojik Destek
Doğum sonrası psikolojik desteğin amacı, gebenin doğum esnasında bilinç dışı kayıtlarından gelen daha önce çalıştığı ya da çalışmadığı anılardan etkilenmemesini ve dolayısıyla doğumun ve bebeğin de sağlıklı olmasını destekleyecek bir psikolojik desteğin hazırlanmasıdır.
Yeni doğum yapmış olan anneler, zorunlu hayat tarzı değişiklikleri, hastaneye yatış, yatak istirihatı veya bebeğin gelişiminin sık takibinin gerekmesi gibi durumlardan olumsuz etkilenebilir. Bazı kişiler bu durumu özgürlüğünün elinden alınması gibi hissedilebilir ve gelişmekte olan bebeğe karşı istemsiz olarak içten içe büyüyen bir kızgınlık da oluşabilir. Hayat tarzı değişikliklerinde, özellikle kariyerinden vazgeçmek ya da kariyerine ara vermek zorunda kalan kadınlar, yeni annelik rolüne alışmanın yanında hayatının bir yönünün kaybıyla da baş etmek zorunda kalabilir. Psikolojik destek, hayatının her alanında olan bu rol değişikliklerine annenin uyumu açısından büyük rol oynar.
Hamilelikte Depresyon
Hamilelik bir kadının hayatındaki en mutlu zamanlardan biri olarak düşünülür fakat çoğu kadında bu dönemde korku, kaygı, stres, üzüntü ve bunların sonucunda bazen depresyon görülebilir. Hamilelik sürecinde hormonal değişiklikler kaygıya yol açarak beyindeki bazı kimyasalların değişmesine neden olur. Bu değişiklikler ilerlediğinde hamilelikte veya doğum sonrası süreçte depresyon görülebilir.
Hamilelikte aşağıdaki belirtiler 2 hafta veya daha uzun süreli oluyorsa depresyondan şüphelenilebilir. Bu durumda bir uzmandan psikolojik destek alınmalıdır.
Sürekli üzüntü hali
Konsantrasyonda güçlüğü
Çok az veya çok fazla uyuma
Daha önceden sevilem aktivitelere ilgisini kaybetme
İntihar ve ölüm düşüncesi
Anksiyete
Değersiz ve suçluluk hissi
Yeme alışkanlıklarında değişiklik
Hamilelikte Psikolojik Desteğin Önemi
Tedavi edilmeyen depresyon anne ve bebek için tehlikedir. Depresyon tedavi edilmezse yetersiz beslenme, yetersiz sıvı alımı, sigara, alkol tüketiminde artış ve intihar girişimleri olabilir. Bunların sonucunda erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve gelişimsel problemler gözlenebilir. Depresyon sürecinde destek almayan gebelerin bebekleri doğumdan sonra daha huzursuz ve ajite olabilir. Bu nedenle zamanında psikolojik destek almak oldukça önemlidir.

コメント